ANKA haber ajansının aktardığı bilgiye göre, İzmir Buca’da vazifeli imam Yusuf Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü İzmir mitingi öncesinde AKP Buca İlçe Başkanlığı’ndan arandığını aktardı. Kılıç, “Mitinglerinin olduğunu söylediler. Benim mescitte, cemaat toplamamı istediler. Ve otomobil tahsis etmemi istediler” dedi. Kılıç, “Ben bir cami imamıyım. Evet, ülkede demokrasi şöleni olabilir. Lakin burada ben taraf değilim… Cemaatimden bir kısmını, mitinglere götürürsem ben bu caminin unsuruna, hedefine karşı düşmüş olurum. Bu da benim için ve toplum için çok büyük bir sıkıntı” diye konuştu.
İzmir Buca Müftülüğü’nde vazifeli imam hatip Yusuf Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yapacağı miting öncesinde AKP Buca İlçe Başkanlığı’ndan arandığını söyledi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Kılıç, şunları söyledi:
“CEMAAT TOPLAMAMI İSTEDİLER”
“Ben Yusuf Kılıç. İzmir Buca Müftülüğü’nde imam hatibim. Benim başımdan şöyle bir olay geçti. İki gün evvel Buca AK Parti İlçe Başkanlığı’ndan arandım. Ve mitinglerinin olduğunu söylediler. Benim mescitte, cemaat toplamamı istediler. Ve otomobil tahsis etmemi istediler.
Vicdanen düşündüm. Bunun uygun olmayacağını düşünerek, ‘Hayır’ dedim. ‘Hayır’ demekle birlikte tekrar telefon başındaki arkadaş, bana sert bir üslupla, ‘Kardeşim, tek bir şey senden istiyorum. Sen bize ‘evet’ mi diyorsun, ‘hayır’ mı diyorsun?’ Ben de ahlaki bir sorumluluk olarak, vazifemin içerisinde, vaazımın; insanlara verdiği hitapta, insanlara verdiğim unsurlar ortasında bunun uygun olmayacağını düşünerek, hem memuriyet ahlakımla ilgili hem kendi ahlakımla ilgili… Bunun uygun olmayacağı kanaatine vararak, ‘Hayır’ dedim. Ve yüzüme telefon kapatıldı.
“BURADA BEN TARAF DEĞİLİM”
Ben neden yaptım. Ben bir cami imamıyım. Evet ülkede demokrasi şöleni olabilir. Beşerler siyasi olarak birbirleri ile yarışabilirler. Lakin burada ben taraf değilim. Ben yalnızca mescitte, insanlara dinlerini sahih bilgilerle ulaştırmak üzere bir misyonum var. Ben bunları yaparken, insanların kardeşçe yaşamaları gerektiğini söyleyerek…
Ben burada cemaatimden bir kısmını siyasi niyetlerini sorarak ya da siyaset yaparak, onları mitinglere götürürsem ben bu caminin prensibine, emeline karşı düşmüş olurum. Bu da benim için ve toplum için çok büyük bir düşünce. Tek bir şey söylüyorum. Tek bir ricam var. Bakın hiç kimseden, hiçbir şey istemiyorum. Evet biliyorum, tahminen de tehdit edildim. Çok önemli bir biçimde, üzerimde badire var; ruhsal olarak bu beni yıpratabilir. Mescidime dokunma, cemaatime dokunma. Mesleğimi ve camimi seviyorum. Lütfen bana dokunmayın. Lütfen benden uzak bir biçimde işinizi yapın. Bırakın ben de işimi yapayım.”
