Cumhurbaşkanı Erdoğan, rahatsızlığı nedeniyle 4 gün orta verdiği programlarına İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki Teknofest ziyaretiyle tekrar başladı. Erdoğan, “Artık koalisyon masası bayağı arttı. Evvel altılı dediler, sonra yedili oldu daha sonra dokuzlu oldu. Artık dokuzlu bir koalisyon masası var. Ne yapsanız boş. Buradan bir şey çıkmaz. Geçmişte bu koalisyonları çok gördük. 3 ay bu ülkede hükümetler oldu, 6 ay hükümetler oldu, 9 ay 1 sene hükümetler oldu. İşte bilhassa başkanlık sisteminin bu ülkeye sağladığı bu yarar. Bu koalisyonlardan ülke kurtuldu” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 gün evvel rahatsızlanarak tüm programlarını iptal etmiş ve kimi programlara canlı irtibat formülüyle katılmıştı. Erdoğan, 4 günlük ortanın akabinde bugün İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki Teknofest’i ziyaret etti. Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kullandığı TOGG ile Teknofest alanına geldi. Erdoğan, Kahramanmaraş’ta zelzele konutlarının temel atma merasimine canlı irtibatla katılmasının akabinde şöyle konuştu:
“İLKİNİ 2018 YILINDA DÜZENLEDİĞİMİZ TEKNOFEST ARTIK KENDİ ALANINDA BİR MARKAYA DÖNÜŞTÜ”
“Azerbaycan Cumhurbaşkanı değerli kardeşim ve dostum İlham Aliyev’e iştiraklerinden ötürü eşleri ile birlikte özellikle teşekkür ediyorum. Birebir halde, Libya Başbakanı Dibeybe kardeşime de teşekkür ediyorum. Şöhreti ülkemizin sonlarının da ötesine taşan Teknofest’in yedincisinde sizlerle birlikteyiz. Birincisini 2018 yılında düzenlediğimiz Teknofest hamdolsun artık kendi alanında bir markaya dönüştü.
Milli teknoloji atağımızın somut örneklerinin sergilendiği Teknofest’in ülkemize, milletimize ve siz gençlerimize güzel olmasını diliyorum. Bizlere bu gurur tablosunu yaşatan T3 Vakfı’na, bakanlıklarımıza, tüm paydaş kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Yarışa katılan dereceye giren, projeleri ile fikirleri ile önümüzde yeni ufuklar açan tüm kardeşlerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Başvuran kadro sayısı her sene katlanarak artıyor. Biliyorsunuz, bu aktifliğe 2018 yılında 4 bin 333 müracaat ile bismillah demiştik. Bu yıl 81 vilayet ve 96 ülkeden 333 bin ekip, 1 milyon yarışmacı müracaatına ulaştık. Yarış kategori sayısı da 14’ten 41 ana ve 102 alt kategoriye çıktı. İştiraklerin artması ile birlikte ödül ve teşviklerimizin meblağı da yükseldi. Toplam 4 milyon lira ödül ve dayanak sayısı ile başlayan süreç, 44 milyon lirayı buldu.
Bu vesileyle, 6 Şubat sarsıntıları sonrasında milletimizin imdadına koşan T3 Vakfı’mızı ve Baykar şirketimizi tebrik ediyorum. Baykar, asrın felaketi karşısında sergilediği örnek duruşla bu milletin öz evladı olduğunu bir sefer daha ortaya koydu. T3 Vakfı ve Teknofest gönüllüsü genç kardeşlerimiz birçok defa bölgeye giderek depremzedelerimizin kara günlerinde yanlarında oldular.
“GENÇLER, UNUTMAYIN BİZ ARTIK SİZİN VAKTİNİZİN KONUĞU DURUMUNDAYIZ”
Türkiye’de geri kalmışlığın prangalarını biz parçaladık. Büyük ve güçlü Türkiye’nin altyapısını biz kurduk. Gençlerimize ‘Ben de yapabilirim’ özgüvenini biz kazandırdık. Dışa bağımlılığın, montajcılığın, daima diğerlerine muhtaç yaşamanın milletimizin bahtı olmadığını biz gösterdik. Kendi vatandaşları ile birlikte tüm mazlum ve mağdurların umudu olan bir Türkiye’nin temellerini attık. Yatırımlarımızla, ülkemizi bölgesinin parlayan yıldızı haline biz getirdik. Türkiye Yüzyılı’nı da sizler inşa edeceksiniz. Gençler, unutmayın biz artık sizin vaktinizin konuğu durumundayız. Dünyanın devler ligine bu ülkeyi sizler taşıyacaksınız. Tam bağımsızlık hayalimizi gerçeğe sizler dönüştüreceksiniz. Bin yıldır elden ele, kuşaktan nesile geçen o kutlu sancağı burca sizler dikeceksiniz. Bu ülkenin gençleri olarak davamızı sizler omuzlayacak, bayrağı evlatlarınıza sizler teslim edeceksiniz. Şehitlerimizin uğruna can verdiği pahaları sizler ihya edeceksiniz. Fatih’in, Yavuz’un, Yasal’ın, Sultan Abdülhamid’in, Çanakkale’de toprağa düşen kınalı kuzuların ruhlarını, Gazi Mustafa Kemal ile birlikte sizler şad edeceksiniz. Bacımızın örtüsüne uzanan kirli ellere dünyayı dar eden İstiklal Harbi kahramanlarımızın açtığı yolda sizler yürüyeceksiniz. İşte bu gençliği karşımda şu anda görüyorum. Bu meydanda 40 yıllık çabamızın zafer muştusunu görüyorum. Burada yarınların uzay yolcularını, mucitlerini, pilotlarını, mühendislerini, fizikçilerini görüyorum. Aziz Sancar’ın müsaadeden giderek Türkiye’ye yeni Nobeller kazandıracak yeni bilim insanlarını görüyorum.
“BİR BAŞKASI ÇIKIYOR, TÜRKİYE’NİN EN BEĞENİLEN PROJELERİNİN SEMBOL YERİNİ AMERİKAN ŞİRKETLERİNE PEŞKEŞ ÇEKMEKTEN KELAM EDİYOR”
Karadeniz doğal gazı hizmete alındı. Bunu bile hazmedemeyenler var. Kimlerin hazmedemediğini anlıyorsunuz. Biraz çalışın da sizin de olsun. Ulusal Muharip Uçak piste çıktı. İMECE uydumuz uzaya gönderildi. Gökbey helikopterimiz ulusal motorumuzla yükseldi. Altay tankı testler için ordumuza teslim edildi. HÜRJET ve Atak-2 uçtu. Teknofest işte tüm bunların sembolüdür. Ülkemizde bu aktiflikle oluşturduğu sinerji birilerinin çok önemli biçimde rahatsız etmeye başladı. Gümbür gümbür gelen Teknofest gençliği şimdiden ülkemizdeki kimi çevrelerin adeta kâbusu oldu. Son günlerde yaptıkları skandal açıklamalarla karınlarında büyüttükleri kini ve nefreti ortaya koyuyorlar. Biri çıkıyor, iktidara gelmeleri hâlinde Türkiye’nin savunma projelerine dokunmaktan bahsediyor. Oburu çıkıyor İHA ve SİHA’ların maketten yapıldıklarını argüman ediyor. Bir oburu çıkıyor, ‘TCG Anadolu’nun iki bombalık ömrü var’ diyor. Bir başkası çıkıyor, Türkiye’nin en beğenilen projelerinin sembol yerini Amerikan şirketlerine peşkeş çekmekten kelam ediyor. Kardeşlerim, ne yapsalar ne etseler boş. Türkiye’nin savunma sanayii atılımlarından ülkemizin ihracat rekorları kıran şirketlerinden duydukları rahatsızlıkları gizlemeye ne süslü cümleleri ne buram buram riya kokan sırıtmaları yetiyor.
Önceki gün, biliyorsunuz, artık koalisyon masası bayağı arttı. Evvel altılı dediler, sonra yedili oldu daha sonra dokuzlu oldu. Artık dokuzlu bir koalisyon masası var. Ne yapsanız boş. Buradan bir şey çıkmaz. Geçmişte bu koalisyonları çok gördük. 3 ay bu ülkede hükümetler oldu, 6 ay hükümetler oldu, 9 ay 1 sene hükümetler oldu. İşte bilhassa başkanlık sisteminin bu ülkeye sağladığı be, bu çıkar. Bu koalisyonlardan ülke kurtuldu. Yola çıktık mı, gümbür gümbür gittik ve bugünlere geldik.
“KILIÇDAROĞLU VE YANDAŞLARININ İDARESİNDE GAZİ’NİN PARTİSİ AMERİKAN MUHİPLERİ CEMİYETİ’NE DÖNÜŞMÜŞTÜR”
Dokuzlu koalisyonun adayı bir gece yarısı yayınladığı görüntü ile tekrar ipe sapa gelmez bir sürü şey söylüyor. FETÖ’cülerle hamburger yemek için gittiği Amerika’da kendisine verilen talimatları tek tek ifşa etmeye başladı. Ulusal teknoloji projelerinin sergilendiği Teknofest’e mesken sahipliği yapan şu havalimanımızı, Amerikalı bir şirkete vermeyi taahhüt etti. Ülkemize, milletimize ve ordumuza hizmet eden yerli ulusal şirketler varken Amerikan firmalarının reklam ajanslığına soyunmanın ismi mandacılıktır. Bay Bay Kemal senin o görüştüğün şahıslar benimle görüştü. Ve Türkiye’de bu türlü bir yatırım yapma isteklerinin olduğunu söylediler. ‘Buyurun gelin’ dedim. Bizim kapımız kâfi ki yatırımcı olsun herkese açıktır. Hiçbir mâni yok. O gün bugündür bir daha biz görmedik. Türkiye’de yatırım yapmak yürek ister, yürek. Bir de Türkiye’de muteber iktidarın olduğunu görmeyi gerektirir. Savunma endüstrinde tam bağımsız Türkiye gayesini baltalamaya çalışanların, bir asır evvel İstiklal Harbi’mize karşı çıkan İngiliz ve Amerikan Muhipleri Cemiyetleri’nden hiçbir farkı yoktur. Kılıçdaroğlu ve yandaşlarının idaresinde Gazi’nin partisi Amerikan Muhipleri Cemiyeti’ne dönüşmüştür. Burada uzay çalışmaları yapılacağından kelam ediyor. Şayet bununla uydu fırlatma merkezini kastediyorsa bu türlü tesisler yerleşim yerlerinden çok uzaklara, deniz kıyılarına ve çöllere kurulur bay bay Kemal.
“GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN ANISINA HÜRMETEN CHP’YE OY VERMEYİ DÜŞÜNEN VATANDAŞLARIMIZA ALLAH’TAN SABIR DİLİYORUM”
Anlaşılan bay bay Kemal’i Amerika seyahatinde yeniden birileri işletmiş. Kandırmış. Uzay, mekik, mars diyerek absürt bir projeyi buna yutturmuşlar. Neyse, en azından Boğaz Köprüsü’nü kendisine satmaya kalkmamışlar. Önüne konulanı okumaktan, kulağına fısıldananı tekrarlamaktan öbür meziyeti olmayan birisi için bu kadar nefes tüketmek bile israftır. Gazi Mustafa Kemal’in anısına hürmeten CHP’yi bilhassa CHP’ye oy vermeyi düşünen vatandaşlarımıza Allah’tan sabır diliyorum. Kendilerine Cumhurbaşkanı adayı diye bu kişinin dayatıldığı öteki partilere gönül vermiş insanlarımıza da Allah sabır versin diyorum. En büyük sabrı da bir seçim devri çeşitli mecralardan daima kendisine maruz kalacakları için siz gençlerimize diliyorum. Gençler, 14 Mayıs’ta tüm bu utanç sahnelerine son vermeye hazır mısınız?
Biz müjde açıkladıkça birileri bozuluyor, kızıyor adeta karalar bağlıyor. Artık de çıkmış Giresun’daki kardeşlerime ne diyor biliyor musunuz? Fındığın fiyatını 4 dolar arttıracağım diyor. İnandınız mı? Hayatın palavra ya. Siz neyi kelam verdiniz de yerine getirdiniz? İstanbul’da su fiyatlarını ne yapacaklardı? İndireceklerdi. Ne oldu? Otobüs fiyatlarını ne yapacaklardı, indireceklerdi. Ne oldu? Ankara o denli, İzmir o denli. Hayatları palavra.
Mayıs ayında başlattığımız süreçte, bir asil bir yedek olmak üzere iki uzay yolcumuzu belirledik. Öncelikle uzay yolcusu olmak üzere müracaatta bulunan binlerce vatandaşımıza teşekkür ediyoruz. Binlerce talipli ortasından uzay yolcusu olma hakkını kazanan arkadaşlarımızı da tebrik ediyorum. Türkiye’nin beşerli birinci uzay vazifesine çıkacak arkadaşımız memleketler arası uzay istasyonunda 14 gün kalacak. Uzay yolcumuz bu misyonda ülkemizin değerli üniversite ve araştırma kurumlarının hazırladığı 13 farklı deney gerçekleştirecek. Uzay yolcumuzun uzayla buluşma vakti 2023 yılının son çeyreği olarak planlanıyor.
“ULUSLARARASI UZAY İSTASYONUNA GİDECEK ALPER GEZERAVCI KARDEŞİMİZ HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI’MIZDA KIYMETLİ BAŞARILARA İMZA ATMIŞ KAHRAMAN BİR TÜRK PİLOTUMUZ”
Uluslararası uzay istasyonuna gidecek Alper Gezeravcı kardeşimiz Hava Kuvvetleri Komutanlığı’mızda değerli başarılara imza atmış kahraman bir Türk pilotumuz. Yedek olarak seçilen Tuva Cihangir Atasever kardeşimiz de Roketsan’da uzay fırlatma sistemleri alanında çalışan bir sistem mühendisimiz. Her iki kardeşimizin vazifelerini en hoş biçimde yerine getireceklerinden hiçbir kuşku duymuyorum.”
