Gözlerde ani gelişen ve gözün iç dokularının iltihaplanması halinde kendini gösteren üveit hastalığı ile ilgili açıklamada bulunan Prof. Dr. Parıltı Acar Göçgil, hastalığın oluşma nedenleri, belirtileri ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Üveit hastalığı bedeni etkileyen farklı bir hastalık sonucu da oluşabildiğini kaydeden Prof. Dr. Göçgil, “Görmenin oluştuğu makula bölgesinde ve göz hududu bölgesinde meydana gelen üveit durumlarında tedavide geç kalınması durumunda dokularda meydana gelecek hasar oluşumu nedeniyle kalıcı görme kayıpları ile karşılaşılabilmektedir.” ikazında bulundu.
TV 100’ün haberine nazaran; Bedenimizde tahminen de en çok dikkat gerektiren organların başında gözlerimiz gelmektedir. Gözlerimiz çok hassas bir yapıda ve dış dünya ile direkt temas halinde olan, etrafımızı algılamada büyük bir ehemmiyete sahip en kıymetli duyu organlarımızdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Işık Acar Göçgil, birçok vakit ortaya çıkış nedeninin bilinmediği ve birden fazla hastalığa da bağlı gelişebilecek gözün iç dokularının iltihaplanması olarak karşımıza çıkan üveit hastalığı ile ilgili bilgi verdi.
GÖZLERDE GEÇMEYEN KIZARIKLIK
Üveitin kimi durumlarda kronikleşebildiğini söyleyen Prof. Dr. Göçgil, “Gözümüzün en dışında saydam kornea ve beyaz renkli sklera sert tabaları bulunmaktadır. Bu katmanların çevrelediği gözün iç dokularının iltihaplanmasına (yangı, inflamasyon) üveit ismi verilir. Çoğunlukla ani formda gelişen hastalık tedavi edilebilmektedir. Lakin birtakım durumlarda tekrarlayabilmekle birlikte kronikleşme durumu da gözlenebilmektedir. Ani alevlenmelere üveit atağı ismi verilmektedir. Gözlerimizde meydana gelen üveit durumunda ve alevlenme devirlerinde gözlerde geçmeyen kızarıklık, bulanık görme, görmede kalitesinde azalma, ışık hassasiyeti ve göz önünde uçuşmalar üzere belirtiler ortaya çıkmaktadır.” sözlerini kullandı.
TEDAVİDE GEÇ KALINMASI DURUMUNDA KALICI GÖRME KAYIPLARI İLE KARŞILAŞILABİLİR
Üveitin gözün art kısmında meydana geldiği durumlarda ise yüklü olarak bulanık görme ve görüşte önemli azalma üzere belirtilerin daha ağır olarak ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Göçgil, “Görmenin oluştuğu makula bölgesinde ve göz sonu bölgesinde meydana gelen üveit durumlarında ise tedavide geç kalınması durumunda dokularda meydana gelecek hasar oluşumu nedeniyle kalıcı görme kayıpları ile karşılaşılabilmektedir. Üveit gözün ön/ art kısmını meblağ yahut tüm dokuları etkilerse panüveit ismini alır. Sık bir sebep idiyopatik diye isimlendirdiğimiz sebebi öbür bir duruma bağlı olmadan gelişen tiptir. Öteki sebepleri bedendeki enflamatuvar/romatolojik hastalıklar yahut enfeksiyonlar, travma, olabilir. Kimi göz içi tümörler yahut metastatik durumlar da üveiti taklit edip karışabilirler.” tabirlerini kullandı.
ÜVEİT HASTALIĞI NEDEN OLUR?
Üveit hastalığının bedeni etkileyen farklı bir hastalık sonucu da oluşabildiğini hatırlatan Prof. Dr. Parıltı Acar Göçgil, “Üveite sebep olan etkenler çoğunlukla bilinmemektedir. Sifiliz, tüberküloz, bruselloz, herpes ve AIDS üzere enfeksiyon hastalıkları sonrasında üveit oluşumu gerçekleşebilmektedir. Benzeri halde kollajen doku ve otoimmün kaynaklı behçet hastalığı, sarkoidoz, ankilozan spondilit, romatoid artrit üzere sistemik hastalıklar ve birtakım tümörlerin eşliğinde de üveit oluşabilmektedir. Üveit gelişen hastalarda göz muayenesi sırasında detaylı tıbbi geçmişin doktora aktarılması büyük değer taşımaktadır. Sistemik hastalık belirtileri ve kuşkusu bulunan şahıslarda üveite sebep olan etkenin tespiti hedefiyle laboratuvar ve beden muayenesi üzere testler gerekebilir. Ramatoloji uzmanı, iç hastalıkları uzmanı üzere öbür branş tabipleri de sistematik hastalıkların tedavisi başta olmak üzere üveit hastalığının tedavi sürecinde yer alabilmektedir.” Biçiminde konuştu.
ÜVEİT HASTALIĞININ TEDAVİSİ
“Üveit hastalığın altında yatan birden fazla neden olabileceği için kesin sebebi bulmak için öncelikler birtakım testler gerçekleştirilir.” diyen Prof. Dr. Göçgil açıklamasının devamında şu sözleri kullandı:
“Tanıyı koyarken varsa altta hastalığın altında yatan nedeni araştırmak için görüntüleme ve kan tetkikleri gerekir. Birtakım durumlarda göz içi sıvı örneğinin incelenmesi de gerekebilir. Test sonuçları ışığında doğrultusunda tedavi belirlenerek uygulanmaya başlanır. Altta yatan sebebe nazaran enflamasyonu baskılamak için kortizon tedavisi, immün sistemi etkileyen ilaçlar yahut enfeksiyon varsa etkene yönelik antimikrobik tedavi çabucak başlanmalıdır. Hastanın tedaviye ahengi, tedavinin dozu ve mühleti değerlidir.
“TEDAVİSİ ÖNCELİKLE MEDİKALDİR”
Üveitin tedavisi bireye özeldir. Üveit hastalığının tedavisi öncelikle medikaldir. Sıklıkla damla tedavisi kâfi olabilirken hastalığın gözün art kısmındaki tutulumlarında damlanın yanı sıra ağızdan yahut damardan ilaç tedavisi gerekebilir. Tüm bu süreç yakın takip gerektirir.
“TEDAVİYE UYULMAZSA KRONİKLEŞEBİLİR”
Bazı durumlarda tedaviye bilhassa uyulmazsa kronikleşebilir. Kronikleştiğinde de daha uzun soluklu bir tedavi gerekir. Atak bittikten sonra tekrar ataklar olabilir. Hastanın immun sistemine güzel bakması, sistemli takiplerine gelmesi değerlidir. Bazen göz içindeki iltihap ilaçlarla denetim altına alınamadığında vitrektomi dediğimiz cerrahi müdahale gözün içerisindeki ilgili kısımları temizlemek gerekir. Bu usulün kullanılmasında da deneyim kıymetlidir.
“TEDAVİYE BAĞLI OLARAK BEĞENİLEN İKİNCİL HASTALIKLAR OLUŞABİLİR”
Üveitin tedavisine bağlı olarak beğenilen katarakt, göz tansiyonu üzere ikincil hastalıklar da sıklıkla oluşabilmektedir. Bu hastalıkların da takibi ve yönetilmesi değerlidir. Hastalığın tedavisi sonrası üveitin tekrar etme riskine rağmen en az 3 ayda bir rutin denetimler gerçekleştirilmeli ve denetimlere orta verilmemelidir.”
