Ekranların sevilen yüzü Hasret Yıldız, Posta Gazetesi’nden Alev Gürsoy Cimin’e verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu. İşte o röporjaj;
17 yaşınızdan beri ekrandasınız ve artık 42 yaşındasınız. Lakin güya daima birebir Özlem’siniz. Bunu neye borçlusunuz?
Aslında ruh daima birebir, heyecan birebir. Yalnızca yaş ilerliyor. Çocuk tarafım daima duruyor. Bu türlü olunca yaş alıyor lakin yaşlanmıyorsun. Mutsuzluktan beslenmiyorum. Düzgünlük insanı güzelleştiriyor. Ayrıyeten 25 yıl birebir çatı altında olmak, herkese nasip olacak bir şey değil. Ekrana birinci kere Kanal D’de çıkmıştım.
25 sene evvelki Özlem’le şimdiki Hasret ortasındaki en büyük farklar neler?
Her şeyden evvel artık anneyim. O dönemki Hasret çok duygusaldı, her şeye ağlar, üzülürdü. Vakitle olgunlaşıyorsun. Artık daha dolu şeyler için ağlarım. Ağlasam da herkes görmez.
YENİ PROGRAMIMIZ SÜRPRİZLERLE DOLU
‘Konuştukça’ programında ağlamak yok, daima gülmek var o vakit?
Ağlamak da hoştur; yeri gelir birlikte ağlar, yeri gelir birlikte güleriz. Bu programı çok önemsiyorum. Eğlenceli konuklarla ve sürprizlerle, tatil günlerinde de insanların keyifli vakit geçirmesini sağlayacak bir program. Müzik ve televizyon dünyasının sevilen isimlerini de eğlenceli içeriklerle ağırlayacağız. Başarılı partnerim Dr. Biran Ekici ile ben de bilmediğim birçok şeyi öğrenmiş olacağım.
AİLEM YANIMDA OLMASA GENÇLİĞİMDE ÇOK YANLIŞ YAPARDIM
Bunca yıl ekranda olmak çok yıpratıcıdır değil mi?
Benim birinci başladığım periyottaki magazinle şimdiki magazin çok öteki. O vakitler çok daha müdahaleci bir magazin vardı. Kendini söz edemiyordun. Yaralayıcı tarafları vardı. Lakin ailem daima yanımdaydı ve annem her yere benimle geliyor diye kızardım. Ancak âlâ ki yanımdalarmış. Onlar olmasa tahminen yanlış işler yapardım. Beni bir sürü yanlıştan çeviren daima ailem oldu.
Tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Çok büyük cümleler kurmam. Evlilik çok hoş bir şey. Ön yargılı değilim lakin alışılmış ki kolay da bir karar değil. Ben bir yuvayı devam ettirmek isterdim. Bundan sonrasında vakit ne gösterir, yaşayıp göreceğiz.
BENİ İZLEYEREK BÜYÜYEN GENÇLER GÖBEKLİ, KEL ADAMLAR OLMUŞ BEN DAİMA AYNIYIM
Zaman içinde hayata bakışınız ne kadar değişti?
Herkesin gençliğini, ergenliğini yaşadığı periyotta ben daima göz önündeydim. Bunun bedelini ister istemez gözyaşıyla ödedim. Ailem de üzüldü. Bir de benim içim, dışım çok bir. Daima şeffaf yaşadım. Düşünsene; 25 senede bir çocuk büyümüş, evlilik çağına gelmiş oluyor. Aslında bir kuşak büyütmüş oluyorsun. O dönemki kuşak, “Biz, seninle büyüdük” diyor.
KİMSEYLE YÜKSEK SESLE KONUŞMAM
Programın ismi ‘Konuştukça’. Sizce konuşmak mı susmak mı daha bedelli?
Yeri gelince susmak değerli lakin aslında konuşup her vakit kendini söz etmek lazım. Sustuğun vakit seni tanıyamıyorlar.
Hangi mevzularda susarsınız?
Tartışmanın sonunun gelmeyeceğini hissettiğim vakitlerde susmayı tercih ederim zira hiç doğuşçu bir karakter değilim. Daima böyleydim.
BEN DE EYT’DEN FAYDALANDIM
Çok çalışkan bir bayansınız. Yıllardır çalışıyorsunuz. EYT’de (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) durum ne?
Hiç sorma! (Gülüyor) Artık ben de bir emekliyim. Pekala, kimin sayesinde? Kanal D’nin. O yıllarda, o yaşlarda buraya takımlı sunucu olarak girdim. Aynaya bakıyorum, gülüyorum. “Artık emeklisin, kendine gel” diyorum.
OĞLUM DEMİR, GİYSİME ÇOK KARIŞIYOR
Oğlunuz Demir’i nasıl anlatırsınız?
Çok büyük bir yoldaş. Giysime çok karışır genelde. Küçük olanları ben, o görmeden giyerim, telefon gelir, “Bunun daha uzunu yok muydu?” diye. Çok hoşuma gidiyor. Anne olmak değişik bir his.
