Hizbullah terör örgütünün idare kademesinde yer aldığı ileri sürülen ve hakkında örgüt yöneticiliğinden yakalama kararı çıkarılınca İsviçre’ye kaçan Mehmet Fatih Anal’ın HÜDA-PAR’ın Genel İstişare Şurası üyesi olduğu ortaya çıktı.
Sözcü gazetesinde yer alan habere nazaran, İstanbul Beykoz’da 17 Ocak 2000’de örgüt önderi Hüseyin Velioğlu’nun öldürüldüğü hücre konutu baskınında ele geçen örgüt arşivinde örgüt içindeki faaliyetleri detaylı olarak yer alan Mehmet Fatih Anal, polis tarafından her yerde aranırken iltica hakkı elde edebilmek için yasadışı yollardan İsviçre’ye kaçtı.
Hakkında Kırmızı Bülten kararı çıkarılınca İsviçre polisi tarafından 17 Temmuz 2009 günü gözaltına alındı. Yakalanma haberi Türkiye’nin İsviçre Konsolosluğu’na iletilince Adalet Bakanlığı Memleketler arası Hukuk ve Dış Münasebetler Genel Müdürlüğü harekete geçti.
ÖRGÜT ŞURASINDAKİ İSİMDİ
Aynı tarihlerde Mehmet Fatih Anal hakkında iade talepnamesi düzenleyip “Çok ivedi” başlıkla İsviçre makamlarına gönderdi. Belgede Anal’ın Hizbullah terör örgütü yöneticisi olduğu, örgütün faaliyeti kapsamında cami sorumluluğu yaptığı, mescitlerde vatandaşlara Hizbullah örgütünü anlatan örgütsel içerikli dersler verdiği, örgüte eleman temin ettiği, tekrar Hizbullah ismine zekât ismi altında topladığı paralar ile örgüt faaliyetlerini içeren raporları örgüt idaresine gönderdiği belirtildi.
Anal’ın Diyarbakır’ın Çınar İlçesine bağlı Karacadağ eteklerindeki köylerde sorumluluk yaptığı, örgüt şurasına katılarak üst seviye yöneticilik faaliyetlerinde bulunduğu belirtildi.
İADE EDİLMEDİ YILLAR SONRA KENDİ İSTEĞİYLE GERİ GELDİ
İade talepnamesinde, tüm bu kabahatlerden ötürü Anal hakkında CMK’nın 100 ve devamı unsurları mucibince gıyabi tutuklama kararı çıkarıldığı ve yargılamasının yapılmak üzere süreksiz tutuklama kararıyla birlikte Türkiye’ye iade edilmesi istendi.
Ancak İsviçre bu talebi reddetti ve Anal’ı Türkiye’ye teslim etmedi. AKP-HÜDA PAR yakınlaşmasından sonra hakkındaki gıyabi tutuklama kararı kaldırılan Mehmet Fatih Anal da sessiz sedasız kendi isteğiyle geldiği Türkiye’de alınan tabirinin akabinde özgür bırakıldı.
O da şimdilerde Cumhur ittifakına katılan HÜDA-PAR’ın Genel İstişare Heyeti üyeliği misyonunu yürüterek etkin siyasette yer alıyor.
İSTİHBARAT RAPORUNDAKİ “GENERALLERE SUİKAST PLANI”
Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesinden sonra örgütün tekrar canlandırılması faaliyetlerinde bulunduğu savıyla İstihbarat ünitelerince hazırlanarak 2005 yılında MGK’ya sunulan raporda, Hizbullah’ın yediği ağır darbelerden sonra kendi tabanına moral vermek emeliyle üst seviye generaller ve kuvvet kumandanlarına yönelik suikast planı hazırlığı içinde olduğu belirtilmişti.
Hizbullah ana davasında yargılanan Abdulvahap Ekinci de, Anal ile ilgili teşhis ve sözlerinde, Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesinden sonra örgütün en tesirli isimlerinden biri olduğunu belirtmişti.
BAKAN SOYLU: HÜDA PAR’IN TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BİR İLGİSİ KELAM KONUSU DEĞİL
Öte yandan İçişleri Bakanı ve İstanbul’dan Milletvekili seçilen Soylu, Cumhur İttifakı’na dayanak veren HÜDA PAR’ın terör örgütleri ile bir ilgisinin olmadığını savundu. Meclis’e AKP listelerinden 4 milletvekili ile giren HÜDA PAR ile ilgili konuşan Soylu CHP’yi suçladı.
24 TV’de konuşan Soylu şunları söyledi:
“Kendilerini o kadar motive etmişler ki, yankı odaları dedikleri odanın içinde kalmışlar. ‘Kesinlikle kazanacağız.’ diyorlar, sonra büyük bir hayal kırıklığına uğruyorlar. Bunu da yıllardır ‘çaldılar’ diyerek tabir ediyorlar. Kendi toplumunu, kendi partilerini kandırıyorlar, bu kadar ahlaktan mahrumlar. CHP, PKK ile HDP’yi yasal hale getirmeye çalışıp, HÜDA PAR’ın terörle iltisaklı olabileceğini anlatmaya çalışıyor. HÜDA PAR’ın terör örgütleriyle ilgisi kelam konusu değil.”
