CHP Genel Lideri ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Sözcü TV’de Önderler Özel programında gündeme dair soruları yanıtlıyor.
14 Mayıs seçimleri yaklaştıkça miting ve vilayet ziyaretleri programlarını artıran ve neredeyse her gün en az iki kent gezen Kılıçdaroğlu’nun sesinin kısık olduğu dikkatlerden kaçmadı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“ERDOĞAN İLE BİR GÖRÜŞMEM OLMADI”
“Biz de milletin bir kesimiyiz. Ben duyar duymaz bir tweet ile geçmiş olsun diledim. Bir görüşmem olmadı.
Vaatlerin daha dikkatle dinlediğini görüyorum.
Liderle doğal olarak kendi tabanlarının sesini dinlemek zorundalardır. Doğrusunu isterseniz iktidarda olan bir partinin topluma olan iletilerinin daha sıcak daha kucaklayıcı olmasını isterdim.”
“HER ALAN SİYASETE BULAŞTI”
“Siyasi önderlerin hengame etmemesi lazım. Emelimiz ülkeye hizmet etmekse düzgünlükte yarışmalıyız. En son Kıbrıs’a atanan büyükelçi iktidar partisinin propagandasını yapıyor. O memur kanuna doğal. Devlet ismine misyon yapar. Beni temelde üzen nokta ise iktidardaki siyasi partinin devletmiş olması.
Orduyu Türkiye’nin güvenliğini temsil eder. Ordu günlük sıcak siyasetin tümüyle dışındadır. Şu anda her alan siyaset bulaştı.”
“YSK VE AA’YA GÜVENMİYORUZ”
“Tam bir buçuk yıldır seçim güvenliğine çalışıyoruz. Bir Yüksek Seçim Heyeti’ne güvenmiyoruz. Islak tutanağın bize fotoğrafını çekip gönderdikten sonra çuvalların nakliyle de arkadaşlar ilgilenecek. Biz Anadolu Ajansı’na da güvenmiyoruz. Cumhuriyet tarihinde birinci kere bir siyasal parti bu kadar geniş bir tedbir alıyor. Barolar her okula bir avukat görevlendirdiler. Rastgele bir durumda müdahil olacaklar.
200 bin sandıkta yüzde 90’ın üzerinde görevlimiz var.”
“KENDİ HALKINI AÇLIĞIA MAHKUM EDEN TERTİBİ DEĞİŞTİRMEMİZ LAZIM”
“Siyasal iktidar kendi çiftçisiyle rekabet ediyor. Bu çerçevede baktığınız vakit fiyatlar doğal olarak yükseliyor. Vatandaş soğan alamaz hale geldi. Gerçekten halkın partisi olma konusunda uzaklık alıyoruz. 4,5 milyon hane toplumsal yardım alıyor. Bu 20 milyon kişi demektir. Bu Türkiye’de önemli sorun var demektir. Türkiye için asıl sorun budur. Kendi halkını 20 milyonluk bir kitleyi açlığa mahkum eden sistemi değiştirmemiz lazım.”
“İSTANBUL’UN NÜFUSU 2.5 MİLYON AZALACAK”
“Uyuşturucu parası geldi geriden uyuşturucu baronları geldi, Türkiye’de hesaplaştılar. 300 milyar dolar beş yıl içinde Türkiye’ye gelecek ve yatırım yapılacak. Akdeniz havzasını özel bölge ilan edeceğiz. Biz buradan maden rafinerisi de kullanacağız. Zira bu bölge Cebelitarık’a, Süveyş’e ve Boğazlara yakın. Anadolu’nun içi boşaltıldı. Biz yine Anadolu’yu harekete geçireceğiz. Bunu yürürlüğe koyduktan sonra İstanbul’un nüfusu 2,5 milyon azalacak.”
“527 MİLYAR DOLAR KİME ÖDEDİNİZ?”
“Bizim düşündüklerimizi hayal edemezler. Bunun neresi tefecilik. Tefecilik diyorsanız bunlar tefeci. 21 yılda 537 milyar dolar faiz ödediler. Bu tefecilik değil midir? Nasıl ödediniz? Halkın cebinden ödediniz.
Soyulmasına karşın Türkiye ayakta. Vatandaş şu soruyu sormalı; 537 milyar dolar kime ödediniz?
Türkiye’ye yatırım yapmayı çok istiyorlar fakat adalet olmadığı için gelmiyorlar. Bir de önemli bir rüşvet çarkı var. Eski bir AKP’li bakan bana anlattı. Büyük bir yatırım yapılacak. “Bizden rüşvet istiyorlar, biz bu parayı ödeyemeyiz” diyorlar ve yatırım yapmıyorlar.”
“SEÇİM İKİNCİ TİPE KALMAZ”
“Seçim ikinci çeşide kalmaz. Birinci çeşitte bu iş bitecek. Ben bu ülkenin gençlerine güveniyorum. Seçimin yazgısını değiştirecek olan gençler biz değiliz.”
Ayrıntılar geliyor…
