Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş ile birlikte Nevşehir’de vatandaşlara seslendi.
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında, Millet İttifakı’nın altı önderi olarak bir kelam verdiklerini vurgulayarak çıkaracakları birinci genelgenin ne olacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu, “Çıkaracağımız bir numaralı genelge: Savurganlığı tedbire genelgesi olacak. Kelam verdim Birinci yapacağım işlerden bir tanesi: Cumhurbaşkanı var ya… 16 uçağı… 16 uçağı satacağım, orman yangınları söndürmek için yangın söndürme uçağı alacağız.” Sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, burada şunları söyledi:
“TÜRKİYE’Yİ FARKLI BİR UFUĞA TAŞIYACAĞIZ”
“Önce bir hususta anlaşacağız. Gençler iktidar istiyorlar. İktidar onların hakkı. Gençleri iktidara getirmenin yolu, bu ülkede hiçbir ayrım yapmadan, genci ihtiyarı, bayanı erkeği, daima birlikte iktidar için çaba edeceğiz, kelam mü? Ben de size kelam veriyorum. Katiyen lakin muhakkak Türkiye’yi farklı bir ufuğa taşıyacağız. Gençlerle, bayanlarla, daima birlikte hoş günlere taşıyacağız. Bu ülkeye baharı kesinlikle lakin kesinlikle getireceğiz.
Depremzedeleri ağırladığınız, onları konuk ettiğiniz, kucakladığınız hepinize teşekkür ederim. Bu teşekkürü yapmak benim boynumun borcudur. Çünkü biz, millet olarak tasada da kıvançta da bir arada olmak zorundayız. Bir çocuk açsa 85 milyonumuz aç demektir. Bir çocuğumuz karanlıkta kaldıysa, elektrik parasını ödeyemediği için annesi babası, 85 milyonumuz karanlıkta kalmış demektir. Ayrışmak değil kucaklaşmaya gereksinimimiz var. O kucaklaşmayı getireceğiz. Türkiye’ye yeni bir ufuk getireceğiz. Bunun kelamını veriyorum. Kelam. Bay Kemal kelamından dönmez.”
“MİLLİYETÇİLİK DEDİĞİN YABANCIYA EL AÇMAZ”
“‘Ürgüp’ün üzümü Bay Kemal fiyat sözünü’ teşekkür ederim. Hak, hukuk adalet… Doğrudur. Hepsine katılıyorum. Türkiye genelinde ve burada da yaşadığımız bir sorun var. Kırsal boşalıyor, köyler boşalıyor. Üretim yapılamıyor ve sorun çok önemli. Gençler de köylerden ayrılıyorlar ve onlar da üretim zincirinden koparılıyorlar. O nedenle yapmamız gereken bir şey var. Çiftçiyi toprağa küstürmeyeceksin. Üreticiyi küstürmeyeceksin. Onlar ekecekler, üretecekler, kazanacaklar ve 85 milyonun karnı doyacak. Biz bugün her şeyi dışarıdan alıyoruz. Samanı, buğdayı, eti dışarıdan alıyoruz. Neden? Koskoca Türkiye, güçlü bir Türkiye… Milliyetçilik dediğin evvel üretir. Milliyetçilik dediğin yabancıya el açmaz. Milliyetçilik dediğin zenginleşir. Zenginleşen bir Türkiye, kelamı dinlenen bir Türkiye… Asıl dileğimiz bu. Üreteceğiz… Pandemi şunu gösterdi: Otomobiliniz olmayabilir, meskenini olmayabilir, koltuğunuz, buzdolabınız olmayabilir… Lakin günde bir sefer, iki sefer yemek yemek zorundasınız. Kim üretecek? Çiftçi üretecek. Elin oğlu üretiyor, biz tüketiyoruz. O kazanıyor, biz kaybediyoruz. Bu mudur milliyetçilik? Biz kazanacağız ve biz dünyaya meydan okuyacağız. Milliyetçilik budur. Teknolojide ilerleyeceksin, üniversitelerin bilgi üretecek. Aksi halde boş bir sürü laf söyleyeceksin. Olmaz bunlar. Üreteceksiniz. Bakın kelamım söz, kırsalda çalışan bütün bayanlar ve bütün gençlerin toplumsal güvenlik primini devlet ödeyecek. Emeklilik hakkını kazanacaksın sen.”
“BİR DE ORTALIKTA GEZİYORLAR MİLLİYETÇİYİZ DİYE”
“Bereketli topraklarımız var, tütünümüzü yok ettiler; bereketli topraklarımız var üzümümüzü yok ettiler. Bu türlü bir şey olur mu? Her şey dışarıdan gelecek. Dışarıdan gelecek, dışarıya dolar ödeyeceksin. Biz üretirsek dolar değil Türk liramız var. İsmi üstünde, Türk lirası. Türk lirasını pula çevirdiler; bir de ortalıkta geziyorlar milliyetçiyiz diye. Siz kim, milliyetçilik kim?”
“GENÇLER DİYOR Kİ İŞ ARIYORUM İŞİM YOK”
“Nevşehir’de son üç yılda daire fiyatları, yüzde 450 artmış. Bazen diyorlar ki gençler neden umutsuz? Neden geleceğini göremiyor? Bakın benim kuşağım… Biz babalarımızdan daha düzgün bir eğitim aldık ve onlardan daha yeterli bir ömür standardı sağladık. Bizim çocuklarımız, bizden daha yeterli eğitim aldılar lakin bizden daha düşük bir gelire mahkûm ediliyorlar. Gençler diyor ki iş arıyorum işim yok. Güç bela minimum fiyatla bir iş bulsam ne otomobil alabilir ömür uzunluğu ne mesken alabilirim diyor. O vakit ben burada neden kalayım? Şayet ben yurt dışına gidersem mesken de alırım otomobilde diyor. O vakit gençler benim size kelamım var. Bu ülkede kalacaksınız, bu ülkede üreteceksiniz, bu ülkeyi büyüteceksiniz ve bu ülkeyi zenginleştireceksiniz.”
“PETROL LOBİSİNE TESLİM OLMUŞ DURUMDALAR”
“Şanlıurfa’ya gittim. Orada çiftçiler şikâyet ediyorlar. Elektrik fiyatları çok yüksek diye. Zira yer altından su çekiyorlar. Elektrik lazım. Fatura ödeyemiyorlar, fatura yüksek. Onlara şunları söyledim: Şanlıurfa Belediye Başkanlığı’nı bize verin elektriği en geç iki yıl içinde ücretsiz vereceğiz diye. Dediler ki vay efendim elinden tutan mı var? Yap. Yaptık. Denizli’nin Bozkurt ilçesinde belediye liderimiz güneş santrallerini kurdu ve çiftçilere elektriği parasız veriyor. Antalya Büyükşehir… Birebir halde yaptı. Artık Allah nasip ederse göreceksiniz. Burada da tıpkı şey olacak. Türkiye sathında da tıpkı şey olacak. Ya Allah’ın güneşi parasız. Milyonlarca dönüm taşlık arazi… Kullanılmayan arazi… Güneş panellerini kuracağız. Diyebilirsiniz ki, ‘Neden bunlar yapmıyorlar?’ Zira, petrol lobisine teslim olmuş durumdalar. Doğal gaz lobisine teslim olmuş durumdalar. Kömür lobisine teslim olmuş durumdalar. Onlar yandaş için çalışırlar, Bay Kemal vatandaş için çalışır. Benim saraylarda gözüm yok. Ben rahatsız olurum aslında saraylarda oturmaktan. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir köşkü vardır. Çankaya Köşkü. Mansur Lider söyledi: Daima birlikte Çankaya’ya yürüyeceğiz. O Çankaya, milletin onurudur; gururudur.”
“ALTI ÖNDER KELAM VERDİK. ÇIKARACAĞIMIZ BİR NUMARALI GENELGE: SAVURGANLIĞI TEDBİRE GENELGESİ OLACAK”
“İsraf günahtır. Zati altı başkan kelam verdik. Çıkaracağımız bir numaralı genelge: Savurganlığı tedbire genelgesi olacak. Kelam verdim Birinci yapacağım işlerden bir tanesi: Cumhurbaşkanı var ya… 16 uçağı… 16 uçağı satacağım, orman yangınları söndürmek için yangın söndürme uçağı alacağız. Bir tarafa yazın, bay Kemal unutmaz. Ağaç yanıyorsa benim yüreğim yanıyor demektir. Şanlı yaradanın yarattığı her şeye hürmet duymamız lazım.”
“UYUŞTURUCU BARONLARININ DA BURNUNDAN GETİRECEĞİM”
“Zenginliğimizin farkında değiliz. Zenginliğimizi birileri sömürüyor. Birileri yiyor. Birilerine hizmet ediliyor. Ben size hizmet edeceğim. Halkımız için hizmet edeceğim. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olmasın diye başta beşli çeteler, uyuşturucu baronları… Bir sürü adam tutuyorlar. Bir sürü iftira atıyorlar. Ne yaparsanız yapın burnunuzdan fitil fitil getireceğim. O denli uyuşturucu baronları kalkacak, bizim gençlerimizi zehirleyecek beyefendiler de bunları dikkat almayacak, uyuşturucu baronlarını hapishanelerden özgür bırakacak. Uyuşturucu baronlarının da burnundan getireceğim. Bu milleti soyan, aldıkları paraları İsviçre’ye, Fransa’ya, Amerika’ya götüren, bay Kemal bunları bulamaz diye beşerler şunu çok düzgün bilsinler: Bay Kemal Türkiye’den kaçırılan her kuruşun, hesabın kaç lira olduğunu biliyor ve tamamını getireceğim. Bu millete vereceğim.”
“MANHATTAN’DA 35 KATLI GÖKDELEN YAPIYORLAR. NEYMİŞ? ÖĞRENCİ YURDU”
“Bizim bir komitemiz var. O kurulu kuracağız, göreceksiniz paraların nereye gittiğini. Biz biliyoruz. Aldılar, götürdüler. Manhattan’da 35 katlı gökdelen yapıyorlar. Neymiş? Öğrenci yurdu… Adam güler ya. Metrekaresi Manhattan’da 10 bin dolar kirası… Öğrenci yurdu diye bizi kandıracaklar. Bay Kemal yer mi bunu? O 35 katlı binayı da bu ülkenin tapusu olarak kaydettireceğim. Bu ülkenin tapusu olarak.”
“BANKAYA GİDECEKSİNİZ 15 BİN LİRANIZI GÖRECEKSİNİZ”
“Ben kelam verdim. Ramazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda emekliye birer maaş ikramiye verilsin. Taban fiyat kadar verilsin. 2015’te söyledim. O vakit bağırdılar: Vay efendim parayı nereden bulacaksın? Sen beşli çeteye veririsin, ben vatandaşa veririm. Bu kadar kolay. Bu kadar kolay. Önümüzde Kurban Bayramı var. Allah nasip ederse Çankaya’da olduğumda göreceksiniz: Bankaya gideceksiniz 15 bin liranızı göreceksiniz. Torunlarına harçlık vereceksiniz.”
“YA HU SİZ KİM MİLLİYETÇİLİK KİM?”
“Şimdi bize ortada bir milliyetçilik dersi veriyorlar. Yahu siz kim milliyetçilik kim? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde birinci kere kendi topraklarımızı terk ettik ya. Süleyman Şah türbesini kaçırmadılar mı bunlar? Bayrağımızı indirmediler mi? Gençler götüreceğiz onu, birlikte götüreceğiz vatan toprağına. Bütün dünya selam duracak buna inanın. Suriye’de 34 askerimiz şehit oldu. Vuran kim? Rusya. Cumhurbaşkanı ne yaptı? Putin’e gitti. Şehit olan Rus askeri değil bizim askerimiz. Sen niçin oraya gidiyorsun? Gitti. Putin aldı kapıda bekletti, kronometreyi çalıştırdı, kapıda bekletti. Bütün dünyaya gösterdi. Bay Kemal bunu yer mi? Bay Kemal bu türlü bir haksızlığa katlanır mı? Ülkesinin prestijini savunan kim olursa olsun bu türlü bir tabloyu Türkiye Cumhuriyeti hak etmiyor. Onun için onların bize vereceği milliyetçilik dersi yoktur. Bayrağımız ve vatanımız, bizim kırmızı çizgimizdir. Hep birlikte çalışacağız. Birileri zenginleşirken, geniş halk kitleleri fakirleşiyor. Bunun önüne geçmemiz lazım. Bunun için bir iktidar değişikliğine gereksinimimiz var. Sizden bir isteğim var. Allah aşkına şu kul hakkı yiyenlere oy vermeyin ya. Allah aşkına oy vermeyin ya. Baharlar gelecek. İnanın her şey çok hoş olacak. Baharları daima birlikte getireceğiz. Sinan Ateş’i asla unutmayacağım. Katillerini yakalayıp adliyeye teslim edeceğim. Hiç telaş etmeyin.” (ANKA)
