Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Isparta’da miting düzenledi. Mitinge; Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal ve Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş da katıldı.
“SİYASETİN TEMELİ AHLAK OLMAK ZORUNDA”
Akşener’e yönelik dün akşam A Haber’de söylenen skandal hakaretlere reaksiyon gösteren Kılıçdaroğlu; “Geçen GÜZEL Parti’nin sayın Genel Başkanı’yla ilgili ağza alınmayacak bir sürü şey söylendi. Ya hu yazıktır günahtır kardeşim. Siyaset bu türlü yapılmaz. Siyasetin temeli ahlak olmak zorundadır. Bunlar hiçbirisi olağan bir siyasette olmaz. Olması gereken de şudur: Er meydanı istiyorsanız sizin bir sürü televizyon kanalınız var. Er meydanında geleceksiniz daima birlikte hesaplaşacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Türkiye’nin içinde bulunduğu kuralları ben de biliyorum siz de biliyorsunuz. Çok büyük düşüncelerimiz var. Mutfaklardan habersiz olanlar bunu bilmez. Lakin mutfaklarda yangın olduğunu hepimiz biliyoruz. Büyük dertlerimiz var. Pazara giden anneler, bu ıstırapları görüyorlar ve yaşıyorlar. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu bu tablodan çıkması lazım. Evet 22 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Ancak artık değişim vakti. Yeni bir insan gelsin, düzgün bir insan gelsin. Bu ülkeye kendisini adayan bir insan gelsin. Hoş yönetelim, birlikte yönetelim, kardeşçe yönetelim, kucaklaşalım, hiçbir ayrım yapmayalım ve birlikte bu ülkeyi büyütelim, kalkındıralım.
“İYİ PARTİ’NİN SAYIN GENEL BAŞKANI’YLA İLGİLİ AĞZA ALINMAYACAK BİR SÜRÜ ŞEY SÖYLENDİ”
Geçen GÜZEL Parti’nin sayın Genel Başkanı’yla ilgili ağza alınmayacak bir sürü şey söylendi. Ya hu yazıktır günahtır kardeşim. Siyaset bu türlü yapılmaz. Siyasetin temeli ahlak olmak zorundadır. Şayet siz bunları bir tarafa atıp da insanları karalama, bir sürü laflar etme… Bunlar hiçbirisi olağan bir siyasette olmaz. Olağan, olması gereken de şudur: Şayet er meydanı istiyorsanız sizin bir sürü televizyon kanalınız var. Er meydanında geleceksiniz daima birlikte hesaplaşacağız. Makul beşerler üzere tartışacağız.
“HİÇBİR ÇOCUĞUN YATAĞA AÇ GİRMEDİĞİ, HER KONUTTA HUZURUN OLDUĞU BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞALLAH BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”
Gençler diyorlar ki ‘Karanlık kentin aydınlık gençleri seni Çankaya’ya gönderecek’ diye… Sağ olun. Gençler, bakınız Isparta’da bu seçimlerde birinci sefer sandığa gidip oy kullanacak genç sayısı 23 bin 175. Bu gençlere soruyorum. Siz kendi ülkenizde demokrasi istiyor musunuz? Bayan erkek eşitliği istiyor musunuz? Her meskende huzurun, rahmetin olmasını istiyor musunuz? Yani ülkenizde huzur, rahmet, işsizlik olmasın istiyorsunuz. Değil mi? Yapacağınız bir şey var. Sandığa gideceksiniz, elinizi vicdanınıza koyacaksınız, değişimden yana, demokrasiden yana oy kullanacaksınız. Kelam mü? Benim de siz kelamım var. Bay Kemal kelamından dönmez. Baharı getireceğim; huzuru getireceğim. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, her konutta huzurun olduğu bir Türkiye’yi inşallah bir arada inşa edeceğiz.
“ALLAH NASİP EDER SİZLERİN OYUYLA İKTİDAR OLURSAM EN RAHAT BENİ ELEŞTİRECEKSİNİZ”
Gençler size bir kelamım daha var. Allah nasip eder sizlerin oyuyla iktidar olursam en rahat beni eleştireceksiniz. Başınıza hiçbir şey gelmeyecek. Ben, büyük bir dikkatle sizin tenkitlerinizi okuyacağım. Zira, bir siyasetçinin en çok gereksinim duyduğu husus, sağlıklı tenkittir. Tenkit gelecek ki biz de yanılgımızı, eksiğimizi bilmiş olalım.
“SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİ, SURİYE’YE UĞURLAYACAĞIZ. ONLAR, YANLIŞ BİR SİYASET İZLEDİLER”
Ülkemde mülteci istemiyorum diyor bir genç arkadaşım. İki yıl… Kelam verdim en geç iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi, Suriye’ye uğurlayacağız. Onlar, yanlış bir siyaset izlediler; kusur yaptılar ya hu askerlik yaptık. Askerlikte kural şu: Hudut namustur. Sonu yol geçen hanına çevirdiler. Her önüne gelen geçti. Lakin kelam veriyorum iki yıl içinde onları Suriye’ye uğurlayacağım.
“ÇİFTÇİYLE TOPRAĞI BARIŞTIRMAK, ÇİFTÇİNİN EKTİĞİ ESERDEN KAZANMASI LAZIM. ALIN TERİNİN KARŞILIĞINI ALMASI LAZIM”
Çiftçinin, esnafın önemli meseleleri var. Çiftçiyi toprağa küstürürseniz ekmez, elde ettiği eseri satamaz. Münasebetiyle çiftçiyle toprağı barıştırmak, çiftçinin ektiği eserden kazanması lazım. Alın terinin karşılığını alması lazım. Bunu da yapacağım. Yata hangi fiyattan mazotu veriyorlarsa çiftçiye de KDV’siz, ÖTV’siz mazotu vereceğiz. O da huzur içinde tarlaya gidecek, ekecek, biçecek ve kazanacak.
“ÇIRAK VE STAJ MAĞDURLARINI BİLİYORUM. KELAM VERDİM ONLARIN TOPLUMSAL GÜVENLİK PRİMLERİNİN YATMASI LAZIM”
Çırak ve staj mağdurlarını biliyorum. Kelam verdim onların toplumsal güvenlik primlerinin yatması lazım. Kendileri için özel bir borçlanma yasasının çıkması lazım. Zira, bunlar çalıştılar, staj yaptılar. E artık diyorlar ki senin borçlanma hakkın yok. Niçin yok? Olacak. Madem ki adalet diyoruz, madem ki hak diyoruz, hususum hukuk diyoruz, yapacağız. Zira adalet yalnızca mahkeme salonlarında değil, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen var. Onun hakkını sormazsanız en büyük adaletsizliği yapmış olursunuz. San kelam Isparta: Kul hakkı yemeyeceğim ve yedirmeyeceğim.
“SİZ BURAYA GELEN ÇOK İKTİDAR MİLLETVEKİLLERİ KELAM VERDİLER. DEREBOĞAZI YOLUNU YAPACAĞIZ, BİTİRECEĞİZ. ANTALYA’YA KISA MÜDDETTE GİDECEKSİNİZ, GELECEKSİNİZ DİYE LAFLAR ETTİLER. 22 YILDIR YAPAMADILAR”
Siz buraya gelen çok iktidar milletvekilleri kelam verdiler. Dereboğazı yolunu yapacağız, bitireceğiz. Antalya’ya kısa müddette gideceksiniz, geleceksiniz diye laflar ettiler. 22 yıldır yapamadılar. Antalya ile Isparta ortasında çok sağlıklı ve dengeli bir alaka kurmanın yolu bu yolu açmaktan geçiyor. Bu yol açıldığı taktirde Isparta da kazanacak Antalya da kazanacak. O nedenle kelamım söz bu yolu kesinlikle yapacağız. Göreceksiniz.
“EMEKLİLER BANKAYA GİDİP AYLIKLARINI ALMAK İSTEDİKLERİNDE HESAPLARINDA HER BİRİSİNİN 15 BİN LİRA PARA OLDUKLARINI GÖRECEKLER”
Emekli kardeşlerim 2015 yolundan bu yana daima dedim. Emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı’nda birer maaş ikramiye verin dedim. Taban fiyat kadar vereceksiniz. Dediler ki parayı nereden bulacaksınız? Bir sürü laf ettiler. Emekli bugün açlık hududunun altına aylık alıyor. Evvel 1000 lira verdiler. Seçim geliyor diye şunu söyledim: Önümüzde Kurban Bayramı var. Emekliler bankaya gidip aylıklarını almak istediklerinde hesaplarında her birisinin 15 bin lira para olduklarını görecekler. Herkesin hakkının teslim edilmesi lazım. O vakit bu memlekette adalet dediğimiz, kavram yerini alır.
“5 MİLYON 300 BİN GENÇ, BİRİNCİ KERE SANDIĞA GİDECEK VE OY KULLANACAK. DEMOKRASİDEN, ADALETTEN, İNSAN HAKLARINDAN YANA EMEKTEN YANA OY KULLANACAK”
Türkiye’nin mukadderatını 5 milyon 300 bin geç belirleyecek. 5 milyon 300 bin genç, birinci defa sandığa gidecek ve oy kullanacak. Demokrasiden, adaletten, insan haklarından yana emekten yana oy kullanacak ve bir otoriter idaresi değiştirecek.
“MİLLİYETÇİLİĞİMİ TARTIŞMAK İSTİYORLARSA VE YÜREKLERİ VARSA ÇIKARSIN KARŞIMA. KİM MİLLİYETÇİ KİM DEĞİL”
Bakın onu da söyleyeyim. Benim saraylarla falan bir ilgim yok. Saray, o denli lüks hayat falan yok. Biz, sizler üzere mütevazi yaşarız. Konutumuz hoşu mutfağımız hoş. Beyefendiler o çocuklarını zenginler üzere paralı askerlik yaptırırken, bu kardeşinizin oğlu madem yoksul fukaranın oğlu gidip askerlik yapıyor ben de gidip askerlik yapacağım dedi. Bir de diyorlar ki Kılıçdaroğlu milliyetçi değil. Milliyetçiliğimi tartışmak istiyorlarsa ve yürekleri varsa çıkarsın karşıma. Kim milliyetçi kim değil.
“SATTIKLARI TANK PALET FABRİKASINI ALACAĞIM ULU ORDUMUZA VERECEĞİM”
Isparta’da milliyetçilik damarının güçlü olduğunu biliyorum. Fakat siz kelamım söz o Katar ordusuna sattıkları tank palet fabrikasını alacağım ulu ordumuza vereceğim. Satacaklar ve bay Kemal bunu seyredecek o denli mi? Yemezler. Alacağım onu alacağım.
“ALLAH NASİP EDER DE O MAKAMA OTURDUĞUMDA SİNAN ATEŞ’İN DE GAFFAR OKKAN’IN DA KATİLLERİNİ KULAKLARINDAN TUTUP YARGIYA TESLİM EDECEĞİM”
Ankara’nın göbeğinde bir genç vuruldu. Bir akademisyen vuruldu. Sinan Ateş.. Herkesin gözünün önünde vuruldu. Katillerini uzun müddet bulamadılar. Birilerinin sakladığını pek âlâ biliyoruz. Kelamım söz: Isparta’ya kelam, Türkiye’ye kelam. Allah nasip eder de o makama oturduğumda Sinan Ateş’in de Gaffar Okkan’ın da katillerini kulaklarından tutup yargıya teslim edeceğim.
Bürokratken beni en çok tutan Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’di. Pek çok bakan bulunduğum vazifeden beni almak istedi, kararnameyi verdi Çankaya’ya. Allah rahmet eylesin sayın Cumhurbaşkanı, ‘Bulmuşsunuz bu türlü dürüst bir adam niçin misyondan alıyorsunuz’ diye benim kararnameleri daima geri gönderirdir ve beni o makamda tutardı. Devlet adamıydı, kendisiyle uzun mühlet çalıma imkânı da buldum. Pek çok alanda birlikte çalışma imkânı da buldum. Münasebetiyle hepinizin huzurunda böylesine hoş, saygın bir devlet adamını hürmetle, şükranla rahmetle anıyorum.”
