İHA’nın haberine nazaran; Uzmanlar, otizmde erken teşhis ve duyu bütünleme terapisinin başarılı tedavilerin önünü açtığı konusunda uyardı.
Otizm 1985’te her 2 bin 500 çocuktan birinde görülürken, ABD’de yapılan son araştırmalar bugün 8 yaşındaki her 36 çocuktan birinde otizm görülme riski olduğuna vurgu yapıldı. Bu oranın öteki ülkelerde de emsal olduğu varsayım ediliyor. Uzmanlar ise erken teşhis ve başarılı eğitimin otizmde çok değerli olduğu konusunda uyardı.
Fizyoterapist ve Duyu Bütünleme Terapisti Ömer Kürşat Gündoğdu, “Amerika’da yapılan çalışmada, 2018 yılındaki datalara baktığımızda, otizmin görülme sıklığı her 44 çocukta birken, günümüzde 36’da teğe kadar düşmüş. Bu da aslında bize otizmin arttığını gösteriyor. Tahminen de bunun sebepleri ortasında pandemi de esas olabilir. Bunun üzerine de çalışmalar devam etmekte. Otizmde en önemli sorunlardan biri irtibat bozuklukları. Pandemi periyodunda meskene kapanan çocuklar etrafıyla çok az irtibata girdi ve ekran maruziyetine de çok fazla kaldı. Bu yüzden hakikat bağlantının ne olduğunu öğrenemeyen, bilemeyen çocuklarda otizmin görülme sıklığı maalesef arttı” kelamlarını kullandı.
“DUYU BÜTÜNLEME ÇOK ÖNEMLİ”
Gündoğdu, öbür nörogelişimsel bozukluklar üzere, otizmde de erken teşhisin çok kıymetli olduğunun altını çizerek, “Otizmli çocuğu ne kadar erken yakalarsak, aldığı eğitimlerle, terapilerle aldığı randıman o kadar artıyor. Dünya genelinde ne kadar otizmli kişi varsa o kadar da otizm çeşidi var. Her çocuğun her eğitimden, terapiden aldığı randıman, buna nazaran de değişiklik gösteriyor. Bizim hedefimiz, duyu bütünleme ile birlikte otizmli çocukların eğitimlerinde ve terapilerinde temel oluşturmak. Duyu bütünleme terapisi ile birlikte otizmli çocuklardan hoş geri dönüşümler alıyoruz. Bu yüzden duyu bütünleme çok önemli” sözlerini kullandı.
BU BELİRTİLERE DİKKAT
Otizmin görülen en değerli belirtilerin ortasında irtibatta ve davranışlarda sorunların olduğunu kaydeden Gündoğdu, “Bunlara örnek verecek olursak; göz temasının çok az olması ya da hiç olmaması, etrafındaki beşerlerle girdikleri diyaloglarda söz çıktılarının olmaması yahut hiç diyaloğa girmemesi, kimi oyuncaklara yahut eşyalarda takıntı gözlemleyebiliyoruz, tekrarlayan davranışlar ve tekrarlayan hareketler, daima hareket halinde olma üzere belirtiler, otizmli çocuklarda gözlemlenebilen birtakım davranışlar olabiliyor” tabirlerini kullandı.
