İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Kuvvetli, Sinan Oğan’ın ikinci cinste cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklamasının akabinde toplumsal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.
“Umudum kırıldı! Ümidim tükendi! diyeceğimiz günleri çoktan geride bıraktık!” sözlerini kullanan Zorlu’nun açıklaması şu formda:
“Büyük Türk Milleti!
“Umudum kırıldı!”, “Ümidim tükendi!” diyeceğimiz günleri çoktan geride bıraktık!
Çünkü bu hislerle sandığa gitmezsen daha da yoksullaşacaksın; seni rahatsız eden adaletsizlikler arşa çıkacak!
Dahası, sığınmacı tehdidi her yanı saracak ve evlatlarının geleceği karanlık bir tünelde sıkışıp kalacak.
Şimdi ise yeni bir oylama zamanı….
Bu karanlığa mahkum olmamak için 28 Mayıs’ta oyumuza ve sandığa sahip çıkmak, atacağın en güçlü adımdır.
İşte 100 yıl evvel M.Kemal Atatürk’ün dediği üzere ‘Bu büyük zafer sırf senin eserin’ olacaktır.”
NE OLMUŞTU
Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci tipinde CET İttifakı’nın adayı olan Sinan Oğan, ikinci çeşitte hangi adayı desteklediğini açıkladı.
Oğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Hepimizin bildiği üzere 14 Maysı’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi beklediğimiz üzere ikinci cinse kaldı. CET İttifakı bileşenleri sayın genel liderlerine, parti teşkilatlarına teşekkür ederim.
Yaklaşık 10 yıldır bizimle birlikte yol yürüyen yol arkadaşlarıma, Türkiye’nin her bir yerindeki Sinan Oğan gönüllülerine teşekkürü bir borç biliyorum. Geleceğin Türkiye’sinde bizim olmamızı isteyerek oy veren vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Açtığımız seçim hesabına dayanak olan ve bizi destekleyen herkese teşekkür ederim.
Biz yaklaşık 3 yıl evvel milliyetçileri aday bırakmamak için yola çıktı. Sinan Oğan Gönüllüleri üzerinden örgütlenmeye çalıştı. Şayet bizim çizgimizde bir aday çıkarsa çekileceğimizi söyledik lakin o denli bir aday çıkmadı.
“ŞİMDİ TAM DA DEDİĞİMİZ NOKTADAYIZ”
Türk milliyetçilerinin ve Atatürkçülerin adayı olarak yola çıktık. Hem bizim 3 yıldır sürdürdüğümüz çalışmalar hem de CET İttifakı ile yaptığımız çalışmalar bu oyu getirdi. Bir taban dalganın geleceğini ve seçimin sürprizini bizim yapacağımızı söz etmiştik. Lakin sayın Muharrem İnce’ye yönelik yapılan iftiralar sonucu çekilmesi ve bize son 3 günde yapılan iftiralar kimi seçmenlerin ürkmesine neden oldu.
Her türlü metotla adayların seçimden çekilmesine neden olmak demokrasiye uymuyor. Artık tam da dediğimiz noktadayız. Biz çekilseydik seçimin birinci çeşitte biteceğini sanırım herkes görmüştür.
Ne hükümet ne de belediye katkımız yoktu. Bu süreçte toplumsal medya kullanıcılarının yeri başkadır. Biz birinci günden bu yana bir plana uyduk ve gayeye ulaştık. Bu seçimlerin toplumun önüne koyduğumuz hedef ve pahaları düşündüğümüzde
Milliyetçiliği ve Atatürkçülüğü temel gündem yaptık.
Türkiye’deki güçlü bir seçmen kitlesinin görülmesini sağladık.
Seçimin ikinci çeşide gelmesini ve adayların bizim söylemlerimize gelmesini sağladık.
Sığınmacılar konusunda bir geri dönüş aldık.
Terör örgütleriyle gayret konusundaki unsurlu halimizin ana akım medyada yer almasını sağladık.
Önemli dış siyaset atılımlarının sürdürülmesi sağlanmalıdır. Güçlü bir Türkiye için herkes elini taşın altına koymalıdır.
Ekonomideki faiz odaklı siyasetler gözden geçirilmelidir. Yeni geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde parlamento ve Cumhurbaşkanlığı makamının birebir ittifakta olması değerlidir.
Millet İttifakı parlamento çoğunluğunu sağlayamadı.
Her türlü terör örgütlerine karşı kesintisiz çaba devam edecek.
Sığınmacılar ve kaçaklar sorununda bir takvim işlemeye başlayacak. Sığınmacıların takvim çerçevesinde inançlı gidişleri için tüm koşullar zorlanacak.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın geliştirilmesi sağlanacaktır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tipi kritik değerdedir. Gerek ben gerekse ittifakımızın genel liderleri ve iki adayla da görüştük. Görüşmelerde kıymetli mevzuları müzakere ettik ve ittifakın genel liderleri ilse müzakere ettik.
“MİLLET İTTİFAKI İSTİKRAR FAKTÖRÜNÜ ISKALADI”
Türkiye kritik bir dönemeçten geçmektedir. Bu noktada 4 temel bahiste ivedilikle çözülmesi gereken büyük problemler olduğu kanaatindeyiz. Bunlardan birincisi sığınmacılar sıkıntısıdır. Bu sorun ilerde güvenlik, ekonomik maliyetler oluşturabilecek bir husustur. İkincisi, zelzele gerçeğidir. Bunun için uzun müddettir önerdiğimiz afet bakanlığı kurulması tezimiz yeniliğini korumaktadır. Üçüncüsü, çeşitli iç ve dış dinamiklerin neden olduğu ekonomik problemlerdir. Dördüncü temel bahis ise ülkemize yönelik terör hareketlerine yönelik istikrarlı bir uğraşın devam ettirilmesidir. Her kesim siyaset yapma hakkına sahiptir ve bu hak teminat altına alınmalıdır lakin bununla bir arada terörün siyasi uzantılarının Türk siyasetinden temizlenmesi gerekmektedir.
Millet İttifakı ise 20 yıldır ittifakta olan Cumhur İttifakı karşısında kâfi başarıyı gösterememiş ve geleceğe dair tarafımızı ikna edecek bir perspektif sunamamış her şeyden kıymetlisi parlamento çoğunluğunu sağlayamamış ve istikrar faktörünü ıskalamıştır.
Bize yönelik pazarlık savları öne sürenlerin bizi tanımadıkları açıktır. Bizim yaklaşımımız büsbütün ilkesel çerçevede olmuştur. Kararımız şahsımıza değil milletimize yönelik kazanımlar temelinde oluşmuştur.
ERDOĞAN’A DAYANAĞINI AÇIKLADI
Burada altını öncelikle çizmek istiyorum ki rastgele pazarlık, angajman, taahhüt belirtmeksizin kırmızı çizgilerimizi tabir ettik.
Her iki aday ile görüşmelerimiz devlet adamı ve karşılıklı nezaketle gerçekleşmiştir. Bu müzakere ve istişareler tabandan gelen iletiler sonucunda seçimlerin ikinci çeşidinde Cumhur İttifakı adayı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğimizi beyan ediyorum.
