DHA’nın haberine nazaran; Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen sarsıntılarda Antakya ilçesi Cebrail Mahallesi’nde bulunan Emlak Bank Konutları 1’inci Kısım’da bulunan 96 daireden oluşan 6 blok yıkıldı.
Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı düşünülen blokların enkazından 370 kişinin cansız vücudu çıkarıldı.
Avukat Mehmet Alper Sevinçli ile 2,5 yaşındaki çocuğu ve eşi enkazdan yaralı olarak kurtarılırken, karşı blokta oturan annesi Emine ve babası Hayrettin Sevinçli hayatını kaybetti.
Yıkılan blokların çabucak karşısında, tıpkı firmanın yaptığı Emlak Bank Konutları 2’nci Kısım’daki binalar ise yıkılmadı, lakin ağır hasar aldı. Sorumluların cezalandırılmasını isteyen Mehmet Alper Sevinçli, kabahat duyurusunda bulundu.
Konutların müteahhidi Mehmet Özat hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Her yerde aranan Özat, bulunamadı. Sevinçli, firari Özat’ın adalete teslim edilmesi için davette bulundu.
Hatay’da zelzelede 370 kişinin hayatını kaybettiği Emlak Bank Konutları 1’inci Kısım’da enkaz altından çocuğu ve eşiyle sağ çıkarılan, fakat anne ve babasını kaybeden 38 yaşındaki avukat Mehmet Alper Sevinçli hakkında yakalama kararı bulunan müteahhit Mehmet Özat’ın bir an evvel adalete teslim olması için davette bulundu.
Neşeli, “Vicdan sahibi bir insan nasıl adalete teslim olmaz? Hiçbir kabahati yoksa bile gelir ‘Suçum yok’ der, savunmasını yapar” kelamlarını kullandı.
‘ŞU AN HUKUKSAL SÜREÇ YAVAŞ İŞLİYOR’
Avukat Mehmet Alper Sevinçli, yıkılan konutların 1996 yılında yapıldığını belirterek, kalitesiz gereç kullanıldığını öne sürdü. Tıpkı müteahhidin 1,5 yıl sonra karşı tarafa yaptığı binalarda daha kaliteli materyal kullandığını anlatan Sevinçli, “Oradaki 10 bloğun hiçbiri yıkılmadı. Çok şükür oradaki komşularımız sağ çıktı lakin bizim birinci etaptaki hiçbir bina ayakta durmadı. Zelzelenin 15’inci saniyesinde tüm bloklar yıkıldı. Müteahhit şu anda hiçbir yerde bulunamıyor. Maddi gücüne güvenerek bir halde saklanıyor. Binalardan karot örneği alındı ve kanıt tespiti yapıldı. Şu an hukuksal süreç yavaş işliyor. İlerleyen günlerde öteki sorumlular, projede imzası bulunan başka bireylerin isimleri de büsbütün muhakkak olur. Hatay genelinde zelzele büyük hasar verdiği için şu an evraklara rahat ulaşılamıyor” dedi.
‘SELAM VERECEĞİM KİMSE KALMADI’
Onlarca bireye mezar olan konutlarda çocukluğunun geçtiğini anlatan Mehmet Alper Sevinçli, şöyle devam etti:
“Müteahhidin vicdanen bir şey hissettiğini düşünmüyorum, zira vicdanlı olsaydı konutları yaparken işini sağlam ve sorumluluk hissederek yapardı. Hukuksal olarak kaçtığı için vicdanlı olmadığı da esasen ortada. Bu siteye birinci taşınan aileyiz. Güvendiğimizi hissettiğimiz site olduğu için evlendikten sonra da buradan mesken alıp, taşındık. 26 yıldır burada oturuyoruz. Birebir müteahhidin yıkılan birçok binası var ve kendisi ortada yok. Anne, babamızı kaybettik. Komşularımı, sevdiklerimi kaybettim. Selam vereceğim kimse kalmadı. Yandaki, karşıdaki bloklar dimdik ayakta lakin bu site yıkıldı. Burası ne kadar berbat bir mühendislikle yapıldıysa, çıkarılan cenazeler bile tek kesim halinde çıkarılamadı. Bu eksikliğin sorumlusu kim? Birinci başta müteahhit. Öbür sorumlular da yakında çıkacaktır ortaya. Buradan kazandığı paralarla dayanılmaz bir hayat sürdüler, öbür işler kurdular. Vicdan sahibi bir insan nasıl adalete teslim olmaz? Hiçbir cürmü yoksa bile gelir ‘Suçum yok’ der, savunmasını yapar, kullandığı gereçleri ortaya koyar lakin ortalarda kimse yok.”
