Editör: Dilek Kılıç Taşdemir
5. KOBİ’ler ve Bilişim Doruğu, ASO ve Türkiye Bilişim Derneği (TBD) işbirliğinde ASO 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde (ASO 1. OSB) “KOBİ’lerin Dijital Dönüşümü, Markalaşma ve Uluslararasılaşma” ana temasıyla gerçekleştirildi.
Ardıç, yaptığı konuşmada KOBİ’lerin birçok ülkede büyüme ve istihdamın ana kaynağı olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu:
“Ülkemizde KOBİ’ler istihdamın yaklaşık yüzde 70’ini, toplam cironun ve üretim kıymetinin yaklaşık yüzde 40’ını, faktör maliyetiyle katma kıymetin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturuyor. Toplam ihracatımızın yüzde 30’unu bu firmalar yapıyor. Büyük firmaların ihracatı içindeki dolaylı hisselerini da kattığımızda sağladıkları katma bedel yüzde 50’ye ulaşıyor, ihracattaki hisseleri yüzde 50’yi aşıyor.”
KOBİ’lerin Türkiye’deki tüm teşebbüslerin yüzde 99’dan fazlasını oluşturduğunu vurgulayan Ardıç, AR-GE harcamalarının lakin çeyreğini bu işletmelerin sarf ettiğini belirtti.
Ardıç açıklamalarına şöyle devam etti;
“Çağımızda hem ekonomik hem toplumsal alanda temel paradigmalar yeşil ve dijital dönüşümdür. Pak üretim ve tüketim biçimlerine adapte olmamız için atık idaresi, geri dönüşüm ve döngüsellikle kaynakları verimli kullanmamız gerekiyor.
KOBİ’lerimizin bu alanlarda bilgi ve maharetlerini geliştirmeleri çok kıymetli. Dijital dönüşüm de hayatın her alanında yeni pratikler olarak karşımıza çıkıyor. İnternetin ve ileri teknoloji eseri akıllı aygıtların hayatımıza girmesi, alışveriş ve tüketim alışkanlıklarımıza kadar bir dizi hayat biçimi değişikliğine sebep oldu.
Yapay zeka, objelerin interneti, robotik uygulamalar, 3 boyutlu baskı üzere teknolojilerin üretime adapte edilmesi, kaynakların daha verimli kullanılmasına katkılar sağlıyor.
Markalaşmanın memleketler arası rekabetteki değerini KOBİ’lere güzel anlatmamız ve desteklememiz gerekiyor. Potansiyeli olan eserlere sahip firmaların, memleketler arası pazarlarda kendi markalarıyla küresel bir oyuncu haline gelmesi gerekiyor. Bu markalar aracılığıyla dış pazarlarda olumlu Türk malı imajı sağlanması ülkemiz için kıymetli. Yeşil ve dijital iktisadın memleketler arası aktörleri ve markaları ortasına katılabilmeleri için KOBİ’lerin teknik rehberliğe ve finansman takviyesine muhtaçlığı var. Beklentimiz, yeni düzenlemelerle yatırım iştahını azaltacak değil, artıracak önlemlerin hayata geçirilmesi, verimlilik tesiri yüksek gerçek kesim yatırımlarının desteklenmesidir. KOBİ’leri ikiz dönüşüm, üretim ve ihracatın her etabında daha efektif olarak destekleyen uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesini ümit ediyoruz. Bahsettiğimiz maksatlara KOBİ’lerin salt kendi imkanlarıyla ulaşılmasını bekleyemeyiz. Kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, finans kuruluşları ve her biri dala öncülük eden sivil toplum kuruluşları da KOBİ’lere yol gösterici ve destekleyici olmalıdır.”
“KOBİ’lerin takviyesiz bırakılması hakikat değil”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Lideri Gürsel Baran da KOBİ’lerin ülke iktisadının dinamosu olduğunu söyleyerek “Yüzde 30 civarında ihracatı sağlayan kesim KOBİ’ler. Bu manada KOBİ’lerin takviyesiz bırakılması gerçek değil. Son yıllarda başlayan bilişim atağı ve dijitalleşme var. Buna ahenk sağlayamadığımızda yaşayacağımız zahmetleri biliyoruz. Güç bir coğrafyadayız. Dünyayı bir köy haline dönüştüren dijitalleşme üretim ve ticaretin de kurallarını büsbütün değiştirdi. Bilgi ve bağlantı teknolojilerini üreten ve bunları kullananlar global rekabette kıymetli avantajlar elde edecekler. KOBİ’lerin dijital dönüşümü, markalaşması ve milletlerarası alanda rekabete hazır hale gelmesi Türkiye iktisadını de geliştirecektir.” tabirlerini kullandı.
Baran, ATO’nun Türkiye’de markalaşma konusunda kıymetli etkinlikler yapan kurumlardan biri olduğunu bildirdi.
Markalaşma konusunun kıymetine dikkati çeken Baran, “Markalaşamadığımız için katma pahalı üretim ve ihracat yapamıyoruz. Markalaşma konusunu çözmemiz gerekiyor. Markayla ilgili aktiflikleri artıracağız. Bu coğrafyada farklılaşabilmemiz lazım, bunun yolu da dijitalleşme ve KOBİ’lerimizi buna hazırlayabilmemizden geçiyor.” diye konuştu.
TBD Lideri Rahmi Aktepe, KOBİ’lerin performansı belirleyici çelik güce sahip olmaları için markalaşması gerektiğini vurguladı ve KOBİ’lere dayanak olunması gerektiğini lisana getirdi.
ASO 1. OSB İdare Konseyi Üyesi Serdar Tütek de değişen teknolojiye ayak uydurulması gerektiğini lisana getirdi.
